DEM Parti'den Siirt'e Kayyım Atanmasına İlişkin Açıklama DEM Parti'den Siirt'e Kayyım Atanmasına İlişkin Açıklama

Araştırmacı Bekir Ağırdır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olabilmesi ve Cumhur İttifakı'nın seçimi kazanması yönünde atılan adımlara dikkat çekti. Ağırdır, bu süreçte CHP'li belediyelere yönelik operasyonlar, kayyım atamaları ve siyasi tutuklamalar gibi gelişmelerin, Erdoğan'ın yeniden adaylık yolunu açmak amacıyla gerçekleştirildiğini ifade etti.

CHP'nin Yükselişini Durdurmak Hedefleniyor

Ağırdır, özellikle yerel seçimlerde CHP'nin elde ettiği başarının durdurulmasının hedeflendiğini belirtti. "Erdoğan’ın bir kez daha aday olabilmesinin yolunu açmak ve seçimi Cumhur İttifakı olarak yeniden kazanma arzusu sır değil. Bunu gerçekleştirmek için birkaç adım atılıyor. Bunlardan biri, yerel seçimlerdeki CHP yükselişini durdurmak veya AK Parti’den seçmen kaçışını engellemek" dedi. Ağırdır, 2015'ten bu yana AK Parti'den kopan ancak CHP'ye yönelmeyen bir kitlenin olduğunu ve bu kitlenin AK Parti'ye geri kazandırılmaya çalışıldığını vurguladı.

CHP'ye Yönelik Operasyonlar ve Algı Yönetimi

CHP'li belediye başkanlarına yönelik operasyonların, kamuoyunda CHP'nin yolsuzlukla ilişkilendirilmesi amacıyla kullanıldığını belirten Ağırdır, "CHP’li belediye başkanlarının ve kadrolarının yolsuzlukla ilgili temiz olmadığına dair bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu şekilde, AK Parti etrafında oluşan 'yolsuzluğun yaygınlaştığı' algısı CHP'ye kaydırılmak isteniyor" dedi.

CHP'nin Erken Aday Açıklaması ve Strateji

CHP'nin cumhurbaşkanı adayını erken açıklama planına da değinen Ağırdır, bu hamlenin kapsamlı bir stratejiyle desteklenmesi halinde olumlu sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Ancak, sadece adayın erken açıklanmasının yeterli olmayacağını, toplumsal muhalefetin örgütlenmesi ve umut vaat eden bir siyasetin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

Siyasi Gerilim ve Toplumsal Rıza

Ağırdır, son dönemde yaşanan siyasi gerilimlerin, iktidarın toplumsal rıza oluşturma çabasının bir parçası olduğunu belirtti. "İktidar, güvenlik risklerini abartarak toplumda bir istikrar algısı yaratmaya çalışıyor. Bu durum, özellikle dış politikadaki belirsizlikler ve iç siyasetteki gerilimlerle birleştiğinde, toplumun değişim yerine istikrarı tercih etmesine neden olabilir" dedi.

Çok Aktörlü Senaryolar ve Küresel Dinamikler

Ağırdır, Türkiye'de yaşanan gelişmelerin sadece iç dinamiklerle açıklanamayacağını, küresel ölçekte yaşanan bölüşüm kavgasının da etkili olduğunu ifade etti. "Orta Doğu'daki gelişmeler, Suriye, Irak ve İran gibi ülkelerdeki istikrarsızlık, Türkiye'nin güvenlik politikalarını şekillendiriyor. Bu süreçte, içerideki siyasi manevralar da bu küresel dinamiklerle bağlantılı olarak ilerliyor" dedi.

Bekir Ağırdır'ın değerlendirmelerine göre, Erdoğan'ın yeniden aday olabilmesi ve Cumhur İttifakı'nın seçim başarısı için CHP'nin yükselişinin durdurulması, yolsuzluk algısının muhalefete kaydırılması ve toplumsal rızanın sağlanması gibi adımlar atılıyor. Bu süreçte, hem iç siyaset hem de küresel dinamikler etkili olurken, CHP'nin bu gelişmelere karşı nasıl bir strateji izleyeceği merak konusu.