HDP Van Milletvekili Nadir Yıldırım, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması TBMM’ye verdiği soru önergesi şöyle:
“Van İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi ile Ağrı İHD şubelerine yapılan yoğun başvurular üzerine; İHD Ağrı Şubesi, Ağrı Kapalı Cezaevinde bulunan hükümlülerden, Hamit Duman ve Gökmen Çiftçi ile şahıs bazında görüşme için talepte bulunmuş, Hamit Duman ile mesai saati gerekçe gösterilerek görüşme gerçekleştirememiştir. İHD Van Şubesi, Ağrı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (daha önce askeri disiplin koğuşu olarak kullanılmaktayken Adalet Bakanlığı’na devredilip cezaevine dönüştürülen ek bina) bulunan tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin 3 Ekim tarihinde düzenledikleri basın toplantısında, Ağrı Cezaevi’nin eskiden askeri cezaevi olduğunu, cezaevinde bulunan tutuklular ile yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıkan hak ihlallerinin askeri cezaevi mantığından vazgeçilmediğini belirtmişlerdir. Günlük rutin şekilde yapılan sayım işlemlerinin normalde aylık yapılması gereken koğuş içi aramalara dönüştürüldüğü, tutuklu ve hükümlülerin koğuş kapısında bulunan küçük aralıktan sürekli izlenerek taciz, tahrik ve rahatsız edildikleri, spor, gazete gibi en küçük haklarının bile gasp edildiği ifade edilmiştir. Cezaevinde askeri düzen oluşturulmak istendiği, koğuşlarda sayımları askerlerin yaptığı, kimlik kartları koğuş girişinde asılı olduğu halde, koğuştan avukat, telefon gibi geçici çıkışlar için kimlik gösterme zorunluluğunun getirildiği ifade edilmektedir.
Bu bağlamda;
- Ağrı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun, daha önce askeri disiplin koğuşu olarak kullanılmakta olduğu akabinde bakanlığınıza devredildiği ve cezaevine dönüştürülürken askeri izlerin duvarlardan silinmediği iddiaları doğru mudur?
- Bu iddialar gerçek ise askeri izlerin duvarlardan çıkarılmamasının gerekçesi nedir?
- Ağrı Cezaevinde günlük sayımlar hangi gerekçe ile askerler tarafından yapılmaktadır?
- Aylık rutin şekilde yapılan koğuş araması Ağrı Cezaevinde neden her gün yapılmaktadır?
- Tutsakların cezaevi yönetimi tarafından koğuş kapısında bulunan küçük aralıktan sürekli izlenerek taciz edildikleri yönündeki iddialara dönük bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmadıysa bakanlığınızca cezaevi yönetimine dönük bir soruşturma açılması düşünülmekte midir?
- Tutsaklar koğuştan avukat, telefon gibi geçici çıkışlar yaptıklarında neden kimlik göstermek zorundadır? Bunun yasal dayanağı nedir?
- Tutsakların sosyal etkinliklerine yönelik kısıtlama yada hak gasplarının yasal dayanağı nedir?
- Tutsaklara hangi yasal dayanağa binaen gazete verilmemektedir?
- Türkiye’ de neredeyse tüm cezaevlerinde yaşanan yoğun hak ihlallerini önlemek amacıyla, bakanlığınız tarafından kapsamlı bir çalışma yapılması planlanmakta mıdır?”
Çaldıran Ajans
