Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber Sen) Wan Şubesi, posta emekçilerinin soruna ilişkin KESK binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Haber Sen Genel Başkanı Mesut Balcan ile PTT emekçileri katıldı.
Toplantıda konuşan Balcan, PTT yönetiminin hukuksuz ve keyfi uygulamalarla iş barışını bozduğunu belirterek, iş yeri ve mesainin çekilmez hale getirildiğini söyledi. Sistematik hale gelen baskıların emekçilerin huzurunu ve sağlığını bozduğunu vurgulayan Balcan, “PTT emekçileri, ENAG ve BES-AR'ın verilerine göre yoksulluk sınırının çok altında açlık sınırına yakın maaş almaktadır. Artan enflasyon karşısında geçinemeyen emekçiler, kiralarını ödeyemez, çocuklarının eğitim ihtiyacını karşılayamaz, kendisinin ve ailesinin sağlıklı beslenmesi için gerekli olan gıdayı bile alamaz duruma gelmiştir. Posta dağıtıcısı emekçiler uzun süredir ‘sayı dayatması’ ile 'isteği dışında Cumartesi günleri çalıştırma' baskısıyla karşı karşıya kalmaktadır” ifadelerini kullandı.
AYRIMCILIK YAPILIYOR
Van PTT Başmüdürlüğü ve bünyesindeki işyerlerinde personel eksikliği olduğunu aktaran Balcan, “Van'daki PTT şubelerinin çoğunda tek memur veya norm kadrosunun çok altında personel ile çalıştırılmaktadır. Birçok iş yerlerinde güvenlik personeli, temizlik personeli veya firma personeline görev tanımı dışında gişe işlemleri yaptırılmaktadır. Van PTT Başmüdürlüğü’nde sendikal ayrımcılık mevcuttur. Sarı sendikadan istifa eden posta emekçilerine baskı kurularak istifalar geri çekilmektedir. Sendikalar, talim, terfi ve atama bürosu olamaz. Hangi sendika ve idareciler bu vaatleri verip sendikal üyelik teklifi yapıyorsa suç işlemektedir. Yöneticiler kurumdaki yetkilerini baskı unsuru olarak kullanamazlar. Bu suçtur. Aynı zamanda bu ahlaksızlık ve çürümüşlüktür” diye belirtti.
TALEPLER SIRALANDI
Tüm başmüdürlüklerin sarı sendika ve yancılarının yuvası haline geldiğini belirten Balcan, taleplerini ise şöyle sıraladı:
* PTT acilen ihtiyaca göre yeterli kadrolu personel alımına gitmelidir.
* İş barışını bozan farklı statüdeki çalışma şekillerini kaldırarak, tüm çalışanlar kadrolu tek statüde birleştirilmelidir.
* Acilen liyakat esaslı, şeffaf ve objektif görevde yükselme sınavları açılmalıdır.
* Son yılarda yapılan liyakatsiz görevde yükselme unvanlarını geri çekilmelidir.
* Çalışanlarına insanlık onuruna yakışır çalışma ortamları sunulmalıdır.
* Artan ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak yoksulluk sınırının üstünde bir maaş verilmelidir.
* Anayasa, yasa ve mahkeme kararlarını yok saymaktan vazgeçmelidir.
* Cumartesi çalışması rutin bir çalışma şeklinden çıkarılmalıdır.