Haber: Emrah Bakır

Türkiye’de her geçen gün gazeteciler ve medya çalışanlarının sorunları giderek büyümeye devam ediyor. Yaşanan ekonomik kriz, işten atılmalar, sendikal haklar, mobbing ve en önemlisi düşük ücret sorunu gazeteciler için onarılmayı bekleyen bir durum olmayı sürdürüyor. Kurumsal olarak çalışan gazeteciler, serbest gazetecilere göre hem ekonomik olarak hem de güvence olarak iyi bir konumdalar. Yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden ötürü her geçen gün onlarca meslektaşımız serbest gazetecilik yapmaya başladı. Fakat en önemli sorunlardan biri sürekli gündemde olan basın kartı sorunu olmaya devam ediyor. Türkiye’nin farklı illerinde serbest gazetecilik yapan meslektaşlarımızla serbest çalışmanın onlar için ne anlam ifade ettiğini ve beklentilerini konuştuk.

Yurtsuzluğun öteki adı: Kürt Sineması Yurtsuzluğun öteki adı: Kürt Sineması

Basın kartımız dikkate alınmıyor

Serbest gazetecilerin en büyük sorunlarından biri kurumsal çalışan meslektaşlarına göre basın kartından yoksun olmaları. Meslek örgütlerinin ya da uluslararası kurumların vermiş olduğu basın kartının bir güvenceye sahip olmadığını dile getiren Barış Dönmez, ‘’Bu soru aslında tek bir cevap vermek gerekirse, oda güvencesiz iş ve ekonomik gelirinin düzenli olmamasıdır. Bunun yanında basın kartı ayrı bir skandal. Bu anlamda belli bir ücret karşılığında uluslararası basın kartı (IFJ) almak zorunda kalıyoruz. Bu basın kartı da çoğu sefer güvenlik güçleri tarafından dikkate alınmıyor. Bundan dolayı birçok güçlükle karşı karşıya kalıyoruz’’  Diye ifade etti.

Bazı siteler komik rakamlarla haberimizi yayınlıyorlar 

Serbest gazetecilerin haberlerini yayınlama ve karşılığında alacağı ücret her bir haber sitesi için değişiklik gösterirken bağımsız gazeteciliğin haber yayınlanmasının zor olduğuna dikkat çeken Dönmez,‘’Öncelikle haber konusunu belirliyorum ve bu öneriyi yayınlayacağım haber sitesine sunuyorum. Genellikle foto haber şekilde gönderiyorum. Çoğu sefer önerilerimiz kabul edilmiyor. Ekonomi ve politika haberleri çok istenilen haber önerileri değil. Bazı haber siteleri var ki, haber önerisi yaptığımızda üstenci bir şekilde tutum takınıyorlar. Bağımsız gazetecilerin haber yapması ve yayınlanması çok zor. Bazı siteler özelikle, komik rakamlar ile haberinizi yayınlıyor’’ Diye konuştu.

Basın kartı olmayınca gazeteci olarak gazeteci olarak görmüyorlar

Her geçen gün Türkiye’de gazeteciler birçok sorunla karşı karşıya kalırken, serbest gazetecilerin bir toplantıya ya da habere giderken yaşadığı sıkıntılar sürekli karşımıza çıkmaktadır. Gazeteciliğin severek yapılması gerektiğine dikkat çeken İhsan Birgül,‘’İlk başta belirtmem gerekir ki serbest gazeteci olarak çalışmak için gazeteciliği sevmek lazım. Çünkü ancak bu işi severseniz yaparsınız. Çünkü ciddi anlamda sıkıntıları ve dezavantajları olan bir meslek. Örneğin; akredite probleminiz var. Bir resmi kurumdan bilgi alacağınız zaman ya da bir toplantıya katılacağınız zaman kurumsal kimlik yoksa bu tür durumlara kolay kolay dahil olamazsınız. Basın kartı olmadığı için çoğu yerde birçok meslektaşlarımızı gazeteci olarak görmüyorlar. Aynı zamanda belli bir kuruma bağlı olmadığımız için serbest gazetecilerin çoğu belirtmiş olduğum sıkıntıları yaşıyor’’ Diye konuştu.

Haber yapıyorsun ama güvencen yok

Bir serbest gazetecinin haber önerisinden haberi yazma aşamasına kadar geçirdiği süreci anlatan ve bazı durumlarda hiç beklenmedik bir şekilde haber önerilerinin olumsuz sonuçlanmasını dile getiren Birgül,‘’Haberlerimizi önceden anlaşmalı olduğum kurumlara haber önerisi yaparak çalışıyorum. Editörden ya da yayın kurulundan olumlu dönüş aldığımız zaman habere başlıyoruz.  Genellikle haber geri dönüşleri editörlerin çalışma şekline kalıyor. Ya da gazetelerin yayınlamak istediği haber tarzına göre değişiklik gösteriyor. Bazen hiç ummadığınız bir dosya kabul edilirken bazı durumlarda da çok önemsediğiniz ve yapmak istediğiniz haber önerileri olumsuz sonuçlanabiliyor.  Bunlara ek olarak patronsuz yaşamak bir gazeteci için mükemmel bir şey. Ama duruma ekonomik açıdan baktığımızda iyi bir durum değil. Evet, özgürsün istediğin haberi yapıyorsun ve ekonomik olarak sürekli bir gelir getirmiyorsa oda ayrı bir sıkıntı. Haber yapıyorsun ama güvencen yok durum bundan ibaret’’ Dedi.

Daha üretken bir durumda oluyorsun

Serbest gazetecinin çalışma koşullarının gazeteciliğe olan etkisi ve üretken bir ilerleme kaydetmesi elbette değerli. Fakat serbest çalışmanın başta ekonomik kaygılar olmakla beraber  belli sorunları mevcuttur. Serbest çalışmanın birçok avantajı olduğu kadar dezavantajlarını dile getiren Salih Güleç,‘’Öncelikle şunu belirtmek isterim ki serbest olarak çalışmak bence her açıdan üretken bir durumu ifade ediyor. Üretken bir durumu ifade ettiği kadar patronsuz yaşamanın da haber seçiminden haberi yayınlamaya kadar ki süreci etkiliyor. Haberini göndereceğin mecrayı, haberin kendisini haberin türünü ve görüşeceğin kişileri kısacası her şey kendin belirlediğin bir durum söz konusu. Fakat bunun avantajları saymakla bitmez aynı zamanda dezavantajları da saymakla bitmeyecek kadar çok. Dezavantajının biri basın kartının olmayışı. Daha doğrusu serbest gazetecilerin basın kartlarından yoksun kalması bence en büyük problemdir diye düşünüyorum’’ Diye ifade etti.

Serbest gazetecilik için onlarca neden var 

Üniversite de teorik eğitimini aldıktan sonra kurumsal olarak bir yerde çalışamayacağını fark eden Güleç, kurumsal olarak çalışan gazetecilerin haber seçiminden, haberin yayınlanma aşamasına kadar rahat olamadıklarını dile getirirken, meslek örgütlerine çağrıda bulundu. Güleç şunları kaydetti: ‘’Üniversiteyi bitirdikten sonra serbest gazeteci olarak başladım. Çünkü birçok kuruma iş başvurusu yaptım fakat çoğunluğu olumsuz döndü. Bu olumsuz dönüşleri sonunda ben de serbest gazetecilik yapmak istedim. Bu alanda şunu fark ettim; Şu an kurumsal olarak çalışan birçok arkadaşım var gazetecilikte çok mekanik bir şekilde ilerlediğini yani haber seçiminin gittikçe standart olmasından şikâyetleri söz konusu. Her geçen gün yaşanan ekonomik kriz, işten çıkarmalar, mobbing ve bir sürü örnekler sayabiliriz neden serbest gazetecilik yaptığımız için. Bu sebeplerden dolayı her gün birçok meslektaşımız YouTube kanalları, blog siteleri açarak ya da anlaşmalı olarak içerik üretmektedir. Gazete cemiyetleri ve sendikaları bence bu konuyu derinlemesine incelemeli. Serbest gazetecilerin yaşamış olduğu problemler giderilmeli.’’

Bu içerik Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Gazeteciler Cemiyeti’nin “Basın Evi Destek Aracı (BEDA)” programı kapsamında hazırlanmıştır.