Haber ve Fotoğraflar MİZGİN SIRNAÇ
DİYARBAKIR- Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) 10 Haziran 2021 tarihinde yayınladığı rapora göre, dünyada çalıştırılan çocukların sayısı son 4 yılda 8,4 milyon artarak dünya genelinde 160 milyona yükseldi. Türkiye’de de çocuk işçi sayısı giderek artarken çocuklar okul yerine çalışmaya gidiyor.
Ülkede ucuz iş gücünde çalıştırılan çocukların büyük bir kısmını ise mülteci çocuklar oluşturuyor. Suriye’de yaşanan iç savaştan sonra 2 milyona yakın kişinin Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldığı öğrenilirken, göç eden ailelerin çocukları yaşam koşulları nedeniyle çalışmaya mecbur bırakılıyor. Kâğıt toplama, sanayi veya mevsimlik işlerde çalışan çocuklar günlük çok az bir ücretle saatlerce çalışmak zorunda kalıyor.
Karton ve hurda satarak para kazanıyorlar
Cuma Diyab (13) ve İshal Diyab (14) adlı çocuklarda evlerine ekmek getirmek için çalışan mülteci çocuklardan sadece ikisi. 5 yıl önce geldikleri Türkiye’de aylarca iş arayan iki çocuk şimdilerde sokaklardan toplayıp sattıkları karton, hurda ve naylonların parasıyla hem kendilerini hem de ailelerini geçindiriyor. Günlüğü 100 TL’den çalışan çocuklar gündüz okula akşam da işe gidiyor.
“Akşamları saatlerce çalışıyorum”
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşamlarını idame ettiren iki çocuk evlerinin yanında bulunan ve onlarca çocuğun çalıştığı bir depoya karton ve hurda topluyor. Çocuklardan Cuma Diyab Türkiye’ye ilk geldiğinde gittiği okulda kendisine “Suriyeli” denilip hakaret edilmesinin ardından okula bırakıyor. “Ailem için çalışmak zorundayım” diyen Cuma Diyab, “Sabah okula gidip bu saatlerde eve geliyorum ondan sonra akşama kadar çalışıyorum. İşimiz çok zor. Ekmek paramızı kazanıyoruz. Korkudan Suriye’den buraya geldik. 5 yıldır bu işi yapıyorum. Çocuk yaşımda bu işe başladım. Ekmek parası kazanmak çok zor. Oturarak paramız elimize gelmiyor. Kışın yazın her mevsim çalışıyoruz. Çalışmazsak ilk zamanlarda ki zorluğu yeniden yaşarız o yüzden çalışıyoruz” sözlerini kullandı.
“Çalışmazsak yeniden zorluk çekeceğiz”
Ardından konuşan İshal Diyab ise okuldan çıktığı gibi işe gelip çalışmaya başladığını söyledi. İshal Diyab konuşmasının devamında şu bilgilere yer verdi: “Yıllardır buradayım. Okuldan çıkıp buraya çöp toplamaya geliyorum. İlk geldiğimizde her şey çok zordu. Sonra çalışmaya başladık biraz her şey iyileşti. 7’de gelip 3’te buradan çıkıyoruz. İlk zamanlar ev bulamadık iş yoktu. Çıkıp iş aradığımızda insanlar ‘siz ufaksınız’ diyerek bize iş vermediler. Biz de iş yok diye en çok karton toplamaya çıktık. Fırına her yere gidip iş aradık ama bulamadık. En sonda annem kardeşlerim için çöpe çıktım. Kazandığım parayı anneme veriyorum o da gidiyor o parayla bizlere ekmek getiriyoruz. Çalışmak zorundayız.”
Çocuk işçi tablosu vahim durumda!
TÜİK’in yayımladığı son verilerine göre Türkiye’de 720 bin çocuk işçi bulunurken, İSİG Meclisi’ne göre ise Türkiye’de en az 2 milyon çocuk işçinin olduğu belirtiliyor. DİSK-AR’a göre ise çocuk işçi sayısı yaz aylarında 5 milyona ulaşıyor. İSİG Meclisi, çocuk işçilerinin yüzde 34,3’ünün eğitim sürecine dâhil olamadığını tespit ederken, Milli Eğitim Bakanlığı ise 440 bin çocuğun okulda olması gerekirken çalıştığını kaydetti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), 2021 verilerine göre çocukların yüzde 30,8’i tarım, yüzde 23,7’si sanayi, yüzde 45,5’i ise hizmet sektöründe çalışırken, geri kalan yüzbinlerce çocuk sokakta, küçük ve orta ölçekli işletmelerde, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyor.
Bu içerik Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Gazeteciler Cemiyeti’nin “Basın Evi Destek Aracı (BEDA)” programı kapsamında hazırlanmıştır.