Haber ve Görüntü: İhsan Birgül
AĞRI: Eğitim sorunu Türkiye'deki en başat sorunlardan biridir. Binlerce öğretmen açığına karşın ataması yapılmayan öğretmen sayısı bir hayli fazla, sürekli değişen sınav sistemleri, özel eğitim kurumlarının insafına bırakılan binlerce öğretmenler ve daha nice sorun…
Hal böyle iken özel eğitim kurumlarında çalışan ve çoğunluğu ataması yapılmayan öğretmenlerden oluşan binlerce özel sektör öğretmenleri, var olan eğitim ve eğitimci sorunlarının yanında ekstra sorunlar yaşıyorlar. Özellikle Ağrı gibi işsizlik oranının yüksek olduğu yerlerde bu hak ihlalleri ve sorunlar daha çok oluyor. Biz de bu hak ihlallerine dur demek için 2021 yılının Ağustos ayında kurulan ve kendilerini çoğulcu ve yeni nesil sendika olarak tanımlayan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ağrı Temsilcisi Burhan Demir'e karşı karşıya kaldıkları sorunları ve hak ihlallerini sorduk.
Taban maaş taleplerinin karşılıksız kaldığını belirten Demir:
"Taban maaş talebimiz ne yazık ki mecliste yapılan oylamada reddedildi. Tekrar yasa tasarısı olarak kalıyor. Onun için il ve Türkiye genelinde çalışmalarımız devam ediyor. Şuan taban maaşının olmamasının doğurduğu sorunlar var. Asgari ücretin kurumlar tarafından taban maaş olarak belirlenmesi ve buna da tahammül edilmemesi gibi. Yani asgari ücretin altında çalıştıran kurumlar var. Bu şekliyle de taban maaş talebimiz MEB tarafından karşılık görmedi" diye başladı sözlerine.
"Yarıyıl tatillerinde de çalıştıran kurumlar var "
Yarıyıl tatillerinde çoğu öğretmenin çalıştırıldığına dikkat çeken Demir, şöyle devam etti:
"Yarıyıl tatillerinde öğretmenleri çalıştıran birçok kurum var. Çalıştırmayan da var. Tabii bu çalıştırmalar için sene başında milli eğitim müdürlüklerinden alınması gereken onay ve programlar var. Ne yazık ki kurum sahipleri tarafından bunlar pek önemsenmiyor. Kurslarda, kreşlerde ve dershanelerde öğretmenler çalıştırılıyor. Bir tek rehabilitasyon merkezleri öğretmenleri yarıyıl tatillerinde çalıştırabilir. Destek amaçlı eğitim oldukları için öğretmenlere tatil hakkı tanınmamış"
"Hak arayan öğretmenler ifşa ediliyor"
Özel okul sahipleri ve milli eğitim müdürlükleri tarafından hak aradıkları için ifşa edildiklerini söyleyen Demir, şu örnekleri gösterdi:
"İl özelinde sendika ile tanışan öğretmenler, sendikal mücadeleye başvuran öğretmenler ne yazık ki kurum sahipleri tarafından ifşa ediliyor. Bu ifşaya il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri de katılıyor. Örneğin; bir tane şikayet dilekçesini il veya ilçe müdürlüklerine götürdüğümüzde, dilekçeyi verdiğimiz kurum yetkilileri özel okul sahiplerini arayarak, şikayet dilekçesini veren öğretmenleri bildiriyorlar. Bu öğretmenlerin isimleri kurum sahiplerinin kurduğu whatshap gruplarında dolaşıyor. Hak talep eden öğretmenler işten çıkarılarak sektörden uzaklaştırılıyorlar. Bunun ilginç başka bir yöntemi daha da var. Kurum sahipleri o öğretmenlere karşı öğrencileri örgütlüyorlar. Öğretmenleri yetersizmiş gibi gösteren ilginç ve çirkin bu yöntemi de kullanıyorlar".
"Kadın öğretmenler ekstra sorunlar ile karşı karşıyalar"
Kadın öğretmenlerin özel yaşamına bile müdahale eden kurumların bile olduğuna vurgulayan Demir:
"Özel sektörde kadın arkadaşlarımız daha büyük sıkıntı yaşıyorlar, erkek öğretmenlere nazaren. Böyle bir kıyaslama tabii ki de doğru değil buradaki kasıt onların daha özel durumlarının oluşu ama kadın öğretmenlerin yapacağı çocuğa müdahaleye kadar hadsizce durumlar oluyor. "Bu sene hamile kalmayın. Hamile kalırsanız, sizin yerinize başka öğretmen almak zorundayız, sizi işten çıkarmak zorundayız" gibi sözler ile üstü kapalı hem özel hayata karışma hem de işten çıkarma tehditi yaşanabiliyor.
Doğum yapanlara izin konusunda sıkıntı çıkarıyorlar. Özel sektörde doğum yapan bir öğretmenin bebeğine bakma süresi maksimum 15 gündür. 15 günden sonra kadın yeni doğum yapmış haliyle tekrar eğitim ve öğretime devam edip, derslere girmek zorunda kalıyorlar. Bu konuda kamudaki arkadaşlardan çok çok gerideyiz. Kamuda doğum yapan kadın öğretmenlere doğum izninde maaşları ödenirken, özel sektörde doğum yapan öğretmenlerin hem sigortası hem maaşı kesilebiliyor" diyerek kadınlar için var olan ayrı hak ihlallerine örnekler verdi.
"Kamudaki öğretmenlerin yararlandığı hakların yüzde doksanından yararlanamıyoruz"
Çoğu kurumda öğretmen olarak kaydedilmediklerine işaret eden Demir:
"Ağrı'da özel sektör öğretmenleri zaten kamudaki öğretmenlerin yararlandığı olanakların yüzde doksanından yararlanamıyorlar. En basit örneği ile; toplu taşıma araçlarındaki indirimlerden veya müzelere girişlerde indirimden yararlanma hakkımız yok. Yani resmiyete öğretmen olarak geçmiyoruz çoğu yerde. Çünkü kurumlar büro çalışanı, temizlik görevlisi gibi sıfatlarla kaydediyorlar öğretmenleri. Sigorta girişleri de bu şekilde yapılıp çalıştırılıyorlar. Bu nedenlerden dolayı özel sektör öğretmenleri yasanın verdiği birçok haktan mahrum kalıyorlar.
Ağrı genelinde ise biz sendika ile tanıştığımızdan beri tazminat ve yıllık izinler gibi haklar konuşuluyor. Daha öncesinde patronlar ben tazminat vermiyorum, bugüne kadar vermedim, vermem de diyebiliyorlardı. Ama buna alıştılar artık. Sendikal mücadele ile bunları yavaş yavaş aşıyoruz. Ama dediğim gibi sektörde sıkıntılar büyük" dedikten sonra sözlerini toparlayarak son olarak şunları kaydetti:
"Sendikal mücadeleyi fiili yürüten öğretmenler zaten Ağrı'da işten çıkarılma ve sektörden uzaklaştırma tehdidi ile karşı karşıya kalıyorlar. Ne yazık ki patronlar böyle çirkin yöntemlere de başvuruyorlar.Yasal hakkın olan sendikalı olma hakkını da elinden almaya çalışıyorlar".
Bu içerik Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Gazeteciler Cemiyeti’nin “Basın Evi Destek Aracı (BEDA)” programı kapsamında hazırlanmıştır.