HABER: MUSTAFA KARA

Tiyatro sanatçıları ve müzisyenler deprem bölgesinde çocuklara yönelik yaptıkları çalışmalarla önemli bir rol üstleniyor. Sanatçıların uzmanlardan destek alarak yürüttükleri psikososyal çalışmalar, “oyalama” ya da “eğlendirme” faaliyetinin ötesine geçerek, “ruh sağaltıcı” bir rol üstleniyor.

İlk günlerde bir haftayı aşkın süre Hatay’da yürüttükleri çalışmaların ardından şimdi yeniden bölgede olan Tiyatroevi ekibi, tiyatrocular, müzisyenler, oyuncular ve PDR uzmanlarından oluşuyor. Gönüllülerin de destek verdiği topluluktan oyuncu Hamit Demir, “Teşekkürü gerektirecek bir şey yapmıyoruz. Aklımızdan, hünerlerimizden, yaşamdan ve vicdanımızdan feyzle yola çıkıp, çocukların gözlerine bakıyor "kendimiz olanla" kavuşuyoruz. Hepsi bu” diye özetliyor faaliyetlerini.

PSİKOSOSYAL SÜRECE KATKI SAĞLAYAN ETKİNLİKLER

Dizi, film ve tiyatro çalışmaları ile tanınan ve yıllardır çocuklara yönelik oyunlar da çıkaran usta oyuncu Hamit Demir, “Süreç hassas ve deneyim gerektiriyor. yalnızca bilmek yetmiyor” uyarısını yapıyor. İkinci gidişlerine Hatay’da ilk gün araçları bozulduğu için yolda kalan ve yakındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi çadırkentine giderek faaliyetine orada başlayan ekip, uzmanlığın önemine ve işin bilimsel yanına dikkat çekiyor. Faaliyete katılacak ya da bölgeye gidecek sanatçılar için bu amaçla iki ayrı online seminer düzenlendi. “Afet Sonrası Psikososyal Destek Süreçte Kültür Sanat Etkinlikleri için Yöntem Önerileri” başlıklı seminerin yanı sıra farklı alanlardan sanatçıların katıldığı bir haberleşme ağı da kuruldu.

Oyuncu Hamit Demir, deprem bölgesinde bir çok alanda bu çalışmalara ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Öncelikle, gösteri yapmak gibi aktiviteler yerine psikososyal destek sürecine katkı sağlayacak çalışmalar yapılmalı. Hassas bir dönem ve uzmanlık gerektiren bir süreç. Sanatçılar ve sanat üreticileri mutlaka bu sürece dahil olmalı. Raporlama mutlaka yapılmalı” diyor.

HAMİT DEMİR: “SÜREÇ UZUN, HEPİMİZİN YAPACAĞI ÇOK ŞEY VAR”

Hamit Demir, Doç. Dr. Sedat Işıklı ile ortak bir modül çalıştıklarını belirterek, şu çağrıyı yapıyor: “Uzaktan ve sosyal medyadan yapılan destekler önemli, ama gündem hızla değişecek ve sonrasında hep birlikte bir yıkıntıyı ve bu yıkıntının altında kalmış bir halkın bilinçdışının travmalarını kazımak durumunda kalacağız. Deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız. Süreç uzun ve hepimizin yapabileceği çok şey var. Bilim insanları ile işbirliği şart. Doğa kendi akışında. Yaşamımızı güzelleştirmek ellerimizde.”

Engelli İşgücünün Karşısındaki Engeller: Önyargıdan Kotalara Engelli İşgücünün Karşısındaki Engeller: Önyargıdan Kotalara

Ekipte yer alan müzisyen Cem Erdost İleri’nin depremin ilk günlerinde Hatay’dan paylaştığı videoya yazdığı gibi: “Hatay bölgesinde, ihtiyaç malzemesi dağıttığımız Harbiye Mahallesi’ndeki çocukların gülücükleri. Bizi ayakta tutan… Hayatta kalan çocuklar, ailelerinin neşesi...”

REWŞAN APAYDIN: “ÇOCUKLARA ALAN YARATMAK GEREKİYOR”

İstanbul’un Esenyurt ilçesinde faaliyet gösteren Gölge Kültür Sanat Merkezi'nden sanatçılar da günlerdir deprem bölgesinde çalışmalar yürütüyor. Gölge Kültür Sanat Merkezi ve Teatra Sî’den tiyatro sanatçısı Rewşan Apaydın, kültür sanat çalışanları, tiyatrocular,müzisyenler olarak deprem bölgesinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Rewşan Apaydın, Hatay'ın ardından Adıyaman'a geçtiklerini ve sırada Maraş'ın olduğunu aktaran Apaydın, depremzede çocuklara yönelik çalışmalarını sürdüreceklerini söylüyor.

Çadırkentlerde, köylerde depremzede çocuklara yönelik farklı aktiviteler gerçekleştiren topluluk, kukla yapımından tiyatro gösterilerine, satrançtan farklı oyunlara geniş çerçevede bir psikososyal destek sunuyor; şarkı, müzik, oyun, dans, yüz boyama, resim ve kukla yapımı gibi atölye ve çalışmalar yapıyor. Rewşan Apaydın, günlerdir farklı kentlerde köyleri ziyaret ettiklerini belirterek, çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Çocukların bir şeylerin dağıtılıp gidilmesinden ziyade, birlikte vakit geçirmek, çocukların uzun vadede birlikte vakit geçirecekleri alanları yaratmak gerekiyor.  Maraş, Adıyaman ve Hatay’da böyle bir çalışma başlattık. HDK Kültür Sanat Meclisi, Gölge Kültür Sanat Merkezi, Mezopotamya Kültür Merkezi, bireysel olarak sanatçılar var, Ruken Yılmaz bizimle birlikte. Konservatuvar ve tiyatro bölümleri öğrencileri bizlerle birlikte, çocuk gelişimi alanında çalışma yürüten arkadaşlarımız var. Şu an Adıyaman’ın Kızılcahöyük köyündeyiz, atölyelerimizi yapıyoruz, buradan başka bir köye geçeceğiz. Çocuk merkezli çalışma yürüten bütün sivil toplum kurumlarının acil biçimde koordine olması gerekiyor.”

MÜGE SAUT: "OYALAYAN DEĞİL RUH SAĞALTICI ETKİNLİKLER ÇOĞALTILMALI"

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde kurulu Altkat Sanat Tiyatrosu da deprem bölgesine gidenler arasında. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı’nın desteğiyle Altkat Sanat Tiyatrosu ve Masalbozanlar olarak bölgede olduklarını anlatan Müge Saut, deprem bölgesindeki çocuklara yönelik müzikli masal çalışması gerçekleştirdiklerini belirtiyor.

Tiyatro sanatçısı Müge Saut, çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Çadır kentte bulunan küçük yaş çocuk-genç ve kadınlarla ortaklaştırdığımız bu çalışmada nitelikli üretimlerin oradaki insanlarla temas etmesi gerçekten çok önemliydi. Umarım düzenli-sağlıklı ve uzun soluklu bir üretimin sürdürülmesi için olanaklar sağlanır. Bu uzun soluklu bir süreç hepimizin bildiği gibi. Bundan sonra çocuklarla sanatsal niteliği olan çalışmaların yapılması gerekli. Çocukları oyalamak değil onları ruhsal olarak sağaltıcı etkinliklerin çoğaltılması gerektiğini düşünüyorum."

Bu içerik Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Gazeteciler Cemiyeti’nin “Basın Evi Destek Aracı (BEDA)” programı kapsamında hazırlanmıştır.