Varlıklarıyla güçlü olan Aşk ve Sevginin notası…
Aşk ve sevgi, insanoğlu yaşamının hiçbir zaman ayrılmayacak olan iki öğesidir. Bütün aşklar, yoğunlaşmış olan sevgiden meydana gelmektedir, lakin bütün sevgilerin aşk olmadığı gerçeği de çok doğrudur.
Sevgisiz ve de aşksız bir yaşamın ne tadı ne de tuzu vardır. Ondan dolayı denilir ki aşkın ve de sevginin olmadığı yerlerde hiçbir zaman meşk olmazmış. Bu da şunu gösteriyor ki sevgisiz, aşksız ve de isteksizce yapılan işlerin verimli olmadığı gerçeğidir.
Aşk ve de sevginin üzerine şimdiye kadar, cilt cilt şiirler, kitaplar, yazılar, romanlar yazılmış, binlerce film yapılmış, yüzlerce tiyatrolar oynanmış ve de sayısı belli olmayan binlerce sözler söylenilmiştir. Bunların hepsine karşın aşk da sevgi de her zaman olduğu gibi kendi gizemlerini her zaman korumuşlar. Aşk ve de sevgi hiçbir zaman hiçbir şekilde yeterli derecede anlatılamamış, açıklanamamış ve de yorumlanamamıştır. Sevginin ve aşkın gücü aynı zaman da etkisi karşısında birçok insan çaresiz bir şekilde kalmıştır.
Sevgi ile aşk, insanoğluna dağları deldirecek kadar güçlü bir duygudur. İnsanoğlunu adeta çıplak ayaklarla bütün çöllerde yürütür ve de gezdirir. İnsanların akıllarını başlarından alır.
Aşk öyle bir şeydir ki; insanoğluna yaşamın tüm çilelerini, tüm zorluklarını bütün boyutlarıyla yaşatmak için var olmuştur.
Aşk ve sevgi insanoğluna bütün acılara katlanma sabrını ve de gücünü kazandırmaktadır. Güzel olan her iki duygu da tüm zorluklara direnmeyi öğretir. İnsanoğlunu adeta tamamen silkeler durur.
Aşk ve de sevgiye hiçbir zaman uzak kalmamalıyız. Sevgiyi de aşkı da her zaman öğrenilebilir olup, üretmekle beraber zenginleştirilebilir. Bizler insanoğlu olarak her daim aşka aşık olmamız gerekir. Bizler mutlaka ama mutlaka sevgiyi de aşkı da en güzel şekilde yaşamalı ve de yaşatmalıyız.
Sevginin ve de aşkın gücü, eğitimle her zaman yücelmekte olup, eğitimle gelişerek derinlik kazanmakta olan güzel duygulardır.
Sevgi de aşk da, eğitimleri en üst noktada etkiler. Eğitim sevgiyi de, aşkı da her daim yenilemektedir. Yenilen sevgi ve de aşk, insanoğlunun bütün yaşam şeklini ve ilişkilerini yeniler, değiştirir ve de güçlendirir.
Bilirsiniz ki özellikle ilkel olan aşklarda, çıkış olmayan noktalara gelindiğinde, ya da çıkmaz sokaklara girdiğinde kendini yenileme noktasına gelemiyor; o zamanda kendisi ya ölmeyi ya da öldürmeyi seçer. Lakin eğitilmiş olan, inceltilmiş olan aşk, adeta bir şairin güzel bir şiiri okuduğu gibi sevecendir, içe dönüktür, yumuşaktır. Eğitilmiş olan aşkın şiddete başvurmadığı gerçeği vardır. Aşk, öyle bir şeydir ki; hem eğiticidir, hem değiştiricidir, hem yaratıcıdır, hem de dönüştürücü bir güdüleme durumudur.
Aşk nedir bilir misiniz?
Aşk bütün insanlığın o yaratıcı yeteneklerini kamçılamakta olan bir isteklendirmedir. Aşk, karşılık olan gerçek bir sevgidir. Aşk, sonsuzluğa varan bir özveridir. Aşk, insanın yüreğini bedenini ruhunu ve de düşüncesini sınırsızca sevebilme duygusudur.
Aşk nedir bilir misiniz?
Aşk öyle bir şeydir ki; anlatıldıkça, paylaşıldıkça çoğalmakta olan kutsal bir kıvılcımın en güzel parçasıdır.
Aşk, insan kalbini sıcak tutan güneştir. Isıtıcı görevi yapan yakıcı bir güçtür. Sınırsızca zevk veren tatlı bir duygudur.
Aşk öyle bir şeydir ki; hangi yürekte olursa diğer başka bir yüreğe akan elektrik gibidir. İkide bir olabilmektir. Sınırsızca meydana gelen, sınırsızca olan bir coşkudur.
Bilirsiniz ki yeryüzünde aşkın ve de sevginin olmadığı yerde hiçbir insana ulaşım olamaz. İnsanoğlunun o duygusallık ve de düşünsel olan derinliklerine asla ama asla inilemez.
Aşk ve sevgi, insanlığın yaşadığı her yerde daha fazla güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve de yaygınlaştırılması gereken çok önemli ve de bir o kadar ciddi kavramlardır.
Sevgisiz ve de aşksız insanların olmayacağı gibi, ciddi bir eğitim de olmaz.
İnsanlar kendi içlerinde sabırlı bir tohum gibi kendi kozalarında saklı duran bir aşkları yatar. Bu aşkların bir gün güneşin parlamasıyla, yağmurun düşmesiyle ve de tohumun orada kendisini çatlatıp çiçekler açtığını, ruhunuzun ve de bedeninizin bir ağaç gibi rüzgarlarla dans ettiği güzel günler görmeniz dileğiyle…
Vesselam.
“ Mehmet KIZILKAYA”