Etkilenen bölgenin büyüklüğü ve yeri ortaya çıkan tablonun şiddetini belirler. Kalp kökenli inmeler tüm beyin enfarktüslerinin 1/6 ile 1/4'ünden sorumludur ve ateroskleroz yani damar sertliğinden sonraki en sık sebebidir.
Damar sertliği yaşla birlikte ilerleyen bir olay olduğundan kalp kökenli inmelere daha genç yaşta rastlanmaktadır.
KALP KÖKENLİ İNMENİN SEBEPLERİ
En sık sebebi atriyal fibrilasyon olarak adlandırılan aritmi türüdür. Bu aritmi atrium yani kulakçıklardan kaynaklanan bir ritm bozukluğu olduğu için bu adı almıştır. Normalde bir tek yerden çıkması gereken uyarı birçok yerden birden çıkmaktadır. Bu anarşik ritm kulakçığın düzgün şekilde kasılmasını bozar. İyi kasılamayan sadece duvarında etkisiz bir titreşme olan kulakçıkta kan birikir, iyi boşalamaz bu da pıhtı oluşumuna yol açar. Zamanla atriumun çapı daha da büyür tehlike daha da artar. Önlem alınmazsa bu pıhtı dolaşım yoluyla beyne gidip inmeye yol açar.
HASTALAR SIKI KARDİYOLOJİK TAKİBE ALINMALI
Kalpte sıklıkla enfarktüs sonrası oluşan anevrizmalar, dilate kardiyomyopati dediğimiz kalp yetersizliklerinde de kalp genişlemiştir ve kasılma gücü azalmıştır. Bu durum pıhtı oluşumunu kolaylaştırır ve oluşan pıhtı beyine giderek inmeye sebep olabilir. Kalpte pıhtı oluşmasına diğer bir sebep de kalp kapak protezleridir. Kalp kapak hastalığı nedeniyle yapılan ameliyatlarda konulan özellikle metal protezler için mutlaka etkili dozda ve devamlı kan sulandırıcı tedavisi almak gerekir. Çünkü protez üzerinde oluşan pıhtı beyin damarına giderek inmeye sebep olabilir. Romatizmal kapak hastalığı ya da dejeneratif dediğimiz kalp kapak yapısının bozulmasına bağlı hastalıklar zemininde gelişerek kalp kapaklarında mikrop etkisi ile oluşan infektif endokardit dediğimiz hastalıklar da beyin damarlarında emboliye sebep olabilir.
Bu tür kalp hastalıklarına sahip hastaların kardiyolojik takibi çok sıkı yapılmalı kan sulandırıcı tedavileri etkili ve sürekli olmalıdır.