www.haberercis.com
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 2010 yılındaki Anayasa değişikliği referandumu öncesinde Erciş ilçesinde katıldığı mitingde yaptığı konuşmada, "halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği" iddiasıyla yargılanmasına başlandı.
Erciş 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Selahattin Demirtaş, SEGBİS sistemiyle bağlanırken, sanık avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu.
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Esra Akgün, müvekkilinin halen milletvekiliaynı zamanda HDP'nin eş genel başkanı olduğunu belirterek, dokunulmazlığının devam ettiğini ileri sürdü.
Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasının nasıl yapılacağına ilişkin prosedürlerin düzenlendiğini kaydeden Akgün, "Müvekkil hakkında hazırlanan her bir fezleke için meclis komisyonu ile görüşülmesi gerekirken topluca kaldırılmıştır. Bu husus Anayasa'nın kendisine aykırıdır. Anayasal bir hüküm askıya alınmıştır. Bu nedenle halen yasama dokunulmazlığı bulunan müvekkil hakkındaki yargılamanın durdurulmasını talep ediyoruz." dedi.
Mahkeme heyeti dosyaya arizi yetkiyle çıkarıldığından Avukat Esra Akgün’ün itirazının reddine karar verdikten sonra tutuklu bulunan Hdp Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan savunmasını istedi.
Demirtaş'ın savunmasının ilk bölümü şöyle
Bu davada savunma hakkı ihlal edilmiştir. Dokunulmazlık dışında sorumsuzluk diye bir müessese vardır. İddianameyi hazırlayan savcı sorumsuzluk hususunu yok saymıştır. Hiçbir milletvekili kovuşturulamaz ve hakkında soruşturma başlatılamaz. Avukatımın itirazının değerlendirilmesinden sonra savunmam gerekli görülürse yaparım.
Her şeyden önce bu iddianame 7 yılı aşkın bir süre önce hazırlanmış bir fezlekeden ortaya çıkmıştır. O tarihte Türkiye’de yapılan bir Anayasa değişikliği referanduma sunulmuş, bizler de bu değişikliğe karşı lehte veya aleyhte beyanda bulunmuşuz. Bugüne kadar siyasi hayatım boyunca binlerce miting gerçekleştirdim. Ama tabii Erciş ilçesinde yapılan mitingi az çok hatırlıyorum. Anayasa referandumuna karşı kendi seçmenimizde sandığa gitmeme tavrını örgütlemek üzere yapmış olduğumuz bir mitingdir.
"Çarptırma"
Konuşmamın tamamını hatırlamıyorum. Her şeyden önce iddia makamının konuşmamın tamamını iddianameye yazması gerekmektedir. Bir konuşma bütünlüğü içerisinde değerlendirilince konuşmamın içeriği, tamamı anlaşılmış olur. Burada açıkça bir çarpıtma ve birkaç cümleden yola çıkarak bir yorum yapma üzerinden kurulmuş bir iddia söz konusudur.
"Eleştirilerimin suç unsuru olarak görülmesi vahim bir hatadır"
Örneğin 3 partiye yönelik yapmış olduğum eleştiriler neden iddianamede ele alınmış bilmiyorum. Bu kelimeler ve eleştiriler suç unsuru olarak görülüyorsa burada vahim bir hata vardır. Bunlar ifade özgürlüğü kapsamında kalan cümlelerdir. İddianamede suç olarak tanımlanan kısma dair yine somut bir tespit ve somut bir suçlama yoktur. Örneğin halkı suç işlemeye teşvik ve tahrik etme propaganda suçuyla ilgili olarak ne yaptığımızı anlamak mümkün değildir. Böyle bir suçu ancak tertip komitesi işler. Burada benim herhangi bir pankart hazırladığım, slogan hazırladığım iddia edilmiyor.
"Çorbada tuzum olsun"
Son derece ciddiyetsiz; “Ben de Demirtaş’a iddianame hazırlayayım, benim de çorbada tuzum olsun” düşüncesiyle hazırlanmış bir iddianamedir. Türkiye’nin en büyük 3. partisinin Eş Genel Başkanı hakkında hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından en başında reddedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada bana karşı açık bir suç işlenmiştir. Siyaset yapma hakkımı, halkımın bana vermiş olduğu temsil yetkimi kullanmak istemem sebebiyle savcılar tarafından bana karşı suç işlenmiştir.
"İddianameleri hazırlayan savcıların araştırılmasını istiyorum"
Bu savcıların araştırılmasını istiyorum. Siyaseti çözümsüzlüğe sürüklemek için mi yapılmış bir iddianamedir? Bence bunların sonucunda hazırlanmış bir iddianamedir. Dosyada derhal beraat kararı verilmesine engel değildir. Ciddiyetsiz bir soruşturmadır ve kapsamlı bir araştırma yapılmadan bunlar tutuklama gerekçesi olarak görülüyor. 17 tane iddianamenin birleştirilmesi sonucu, iftira denilebilecek suçlardan dolayı tutukluyuz. 6 milyon seçmenin verdiği oya hakaret edilmiştir. Mahkemeden beraat kararı verilmesini talep ediyorum.
Mahkeme hakimi, Demirtaş'ın ve Avukat’ların savunmalarında belirtmiş olduğu üzere sanığın üzerine atılı suçlama kapsamında belirtilen sözlerin anayasa 83/1 maddesi bağlamında yasama sorumsuzluğu kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması.Beyan edilen hususların bilahare mümtesir yetkili hakimce değerlendirilmesi için Demirtaş’ın bir dahaki celse için segbis sistemi üzerinden hazır edilmesi için bulunduğu infaz kurumuna müzakere yazılmasına bu nedenle duruşmanın 27/04/2017 günü saat 14:00’e bırakılmasına karar verildi.
Erciş 2’ci Asliye ceza mahkemesinde görülen duruşmaya Van HDP Millet Vekili Bedia Özgökçe Ertan, HDP Erciş ilçe eş başkanları Basın mensupları ve çok sayıda partili katıldı. Duruşmanın sonunda Millet vekili Bedia Özgökçe Ertan basın açıklamasında bulundu.
Özgökçe yapmış olduğu açıklamasında bildiğiniz gibi eş genel başkanlarımızın haklarında açılan davalar hızla görülmeye devam ediyor. Burada dikkatimizi çeken şey duruşmaya yoğun güvenlik önlemleri altında alındık. Yasaya aykırı olmasına rağmen polis memurları mahkeme salonuna içeriye silahlarla girdiler bu hususu mahkeme hakiminede ilettik silahların gölgesinde bir duruşma yapıldı açıkçası. Bu yargı bağımsızlığını zedeleyen bir haldir bu durumu şikayet edip tutanak altına alınmasını sağladık gerekli yasal işlemlerimiz devame decek böyle bir yargılama olmaz.
Erciş’te bugün görülen bu dava 7 yıl önce yine böyle bir dönemle yapılmaya çalışılan anayasa değişikliğine dair Erciş halkına karşı yapmış olduğu bir konuşmaya dair bir duruşmaydı.
Siyasetçiler konuşurlar,eleştiriler, hükümeti eleştiriler, yapılan politikaları eleştiriler ve en iyisini en doğrusunu halka anlatmak için çabalarlar. Eş genel başkanımızın yaptığı açıklama bu yönce bir açıklamadır. O dönem yapmış olduğu açıklamalar hepsi suç unsuru sayılmış bugünki yargılamadada anladığımız şey hızla dokunulmazlıklarımızın kaldırılmasının ardından alelacele açılan davaların bir sonuca bağlanması ile ilgili alınan bir talimat gereği yürütüldüğünü düşünüyoruz. Dokunulmazlıklarımızı kaldırılmasıda aynı çercevedeydi 2010 referandumundaki değişiklikler yargıya müdahaleyi içeren değişikliklerdi o dönem partimizin siyasi taban olarak hazırladığı şey boykot kararıydı.
Bugünde bir anayasa değişikliği gündemde mecliste 339 oyla kabul edildi tasarı. Bugünlerde de biz siyasi eleştirilerimizi yapıyoruz siyasi eleştirilerimiz halkın anayasa ile ilgili değişikliklere katılmamasıyla,yeterince tartışma imkanı bulamamasıyla, çoğunlukta ne olduğunun anlaşılmamasıyla ilgilidir.
Biz şuan ohal koşullarında yaşıyoruz anayasa değişikliği gündeme gelmiş ve önümüzde hızla ilerleyecek olan bir referendum takvimi var ama hala ohal kaldırılmadı ohal’in gölgesinde yine anlaşılmadan,yine tartışılmasına imkan vermeden siyasi partilerin sesi kısılarak, muhaliflerin karşı çıkanların sesi kısılarak yapılmaya çalışılıyor.
Bizler halkın vekilleri olarak bunun karşısındayız ve karşısında olmayada devam edeceğiz. Mevcut anayasa teklifinin ne anlam ifade ettiğini her fırsatta her ortamda Türkiye halklarına anlatmaya devam edeceğiz. Siyasetçi olarak konuşmaya eleştirmeye evam edeceğiz. Bir an önce yapılan bu hukuksuz yargılamaların son bulmasını ve tutuklu bulunan vekillerimiz serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Duruşmada haber takibi yapan Gazeteci Selman Keleş ses kaydı aldığı gerekçesi ile polisler tarafından mahkeme salonundan çıkartılarak gözaltına alındı.
Keleş ifadesi alınmak üzere Erciş Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
