Mezopotamya Ekoloji Hareketi (MEH), Van’ın Erciş ilçesinde bulunan Zilan Deresi üzerinde yapımına yeniden başlanan Hidroelektrik Santrallerine (HES) dair açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamada, fizibilite ve ön çalışmaları 2010 yılında başlanan ve ikisi Zîlan Deresi’nde, ikisi ise Ilıca (Germav) Mahallesi’nde yapılmak istenen 4 HES için Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun (EPDK) 2012 yılında lisans verdiği hatırlatıldı. Van Valiliği ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen, “ÇED gerekli değildir” kararı sonrası, Gökakım Elektrik Üretim A.Ş. tarafından 2014 yılında bölgede çalışmanın başlatıldığı anımsatılan açıklamada, HES projesinin, bölge halkı ve birçok sivil toplum örgütünün itirazı üzerine yapılan başvuru sonucu Danıştay kararıyla durdurulduğu belirtildi.
‘ZİLAN ZORUNLU GÖÇE MARUZ KALACAK’
Toplumun bir bütünen koronavirüs (Kovid-19) pandemisiyle mücadele içinde olduğu böylesi bir dönemde HES inşasına yeniden başlandığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu en hafif tabirle işgüzarlıktır, fırsatçılıktır. Diğer taraftan yapılan hukuksuzdur. Danıştay’ın kararı ortadayken bu yapılan suçtur. Geliyê Zîlan endemik bitki popülasyonunun en zengin olduğu bölgeler arasındadır. Geniş tarım arazileri, otlak alanları ve meralarıyla tarım ve hayvancılığın en verimli şekilde yapıldığı bir bölgedir. Ayrıca Zilan Deresi Van gölüne dökülmektedir. Endemik Van İnci Kefali Balığı’nın yumurtladığı ve ürediği bir alandır. Yapılmak istenen HES projesi zengin endemik tür popülasyonlarına olduğu gibi, tarım ve mera alanları üzerinde yaratacağı yıkıcı etkiyle de halkın zorunlu göçe maruz kalması ve toplumsal yapının bozulmasıyla sonuçlanacaktır. Yapılmak istenen HES’in bölge halkı yararına enerji sağlayacağı iddiası da büyük bir çarpıtmadır. Alternatif olarak dört mevsim etkili ışık alan bir bölgeyken, söz konusu bölge bağlamında, görece çok daha az tahribata neden olabilecek GES (Güneş enerji sistemleri) yerine HES yapımında ısrar, apaçık bu iddianın çarpıtma olduğunun göstergesidir” denildi.
DÜN HALKA, BUGÜN COĞRAFYASINA
“1930’da Zilan Deresi’ni kan kırmızı akıtanlar, bugün Zilan’ı kendi suyunda boğmak, kapkara hale getirmek istiyor” ifadesine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Dün Gelîyê Zîlan’ın halkına yapılan, bugün coğrafyasına yapılmak istenmektedir. Yapılan bu hukuksuz ve gayri insani projeye tüm kamuoyunu karşı çıkmaya çağırıyoruz. Zilan’da ekolojik katliama izin vermeyeceğiz.”