23 Ekim 20011.Belkide yüzyıllarca unutulmayacak ve tarih sayfalarına acı dolu bir “Doğal AFAT olayı ”  olarak geçecektir.Yüzlerce insanımızın enkaz altında can çekişerek yaşamını yitirdiği,binlerce insanımızın ise gerekli yardımların zamansız yapıldığı için çadırlarda ve soğuk kış koşullarında yaşamak zorunda kaldığı  up, uzun bir kış ve yılın en uzun son aylarının yaşandığı 2011 yılı, zihinlerimize acı dolu bir yıl olarak kazındı.
 
2012’yılı deprem esnasında acılarımızı hafifleteceğini düşündüğümüz  onlarca boş vaatlerin hayal kırıklığı ile geçirdik.2013 yılına ise ilçemize modern bir yüz kazandıracağını düşündüğümüz ve bu modern halinin tasarımının bilbortlara yansıdığı inanılmaz bir manzaranın ilçemize taşınacağı, güzel hayalleri ile tanıştık. ”Umut Fakirin Ekmeğidir” derler ya, bizim ki de o mesele, depremde yaşanan onca acıya rağmen umutlarımızı yitirmedik verilen vaat ve sözlere inandık.
 
İnandık,inanmasına da  “Kentsel Dönüşüm” adı altında yürütülen ön görüşmelerde, arsa ve iş yerleri proje kapsamına giren yurttaşların, kendilerine “adaletsizlik” yapıldığını ifadeleri ve cevap almak için düzenledikleri basın açıklamaları ve etkinliklere cevap verilmemesi, açıkça inancımızı katlediyor.
Henüz hayata geçmeden ilçe sakinlerini huzursuz eden “Kentsel Dönüşüm Projesi” Aslında İlçemiz açısından olması gereken ve uygulanmasında geç kalınmış, çarpık yapılanmanın önüne geçecek ilçenin acil ihtiyacı olan bir proje.Yetkililerin kafalarda oluşan sorulara cevap vermekten kaçınması farklı düşüncelere yol açarken,diğer yandan ise bazı tarafların,“ilçemizin güzelleşmesine AKP’nin hizmetlerine karşı duruyorlar.İlçemize hizmet gelmesini istemiyorlar” şeklinde ‘Dedi kodu’ kültürümüzü kullanarak yürütülen kampanyalarla ilçeyi ikiye bölme çabaları acının farklı bir  boyutu.
 
Esnafların ifadesine göre, Erciş belediyesi ve Müşavir firması olan BNR firması iş yerleri ve arsaları proje kapsamına giren hiçbir esnafa sormadan, kendi aralarında protokol imzalamış.Protokol imzalandıktan  sonra memurlar aracılığı ile arsaları ve iş yerleri proje kapsamına giren yurttaşlara gülünç rakamlarla  teklifler gönderilmiş. Bu ifadeler gerçekten doğruysa Esnaflar yerden göğe kadar haklıdırlar.Ki, haklı olmasalardı bu güne kadar çoktan verilmesi gereken cevap verilirdi. Yetkililerin sessizliklerini bozmaması esnafın haklı olduğunun açık ifadesidir.Bu durumda esnafın yanında olmak esnafa destek vermek müstahaktır. Düşüne biliyor musunuz? Erciş’te günlerdir yaşanan bu konu nedeni ile ilçe huzurunu kaçıran  bir kargaşa var ve bu huzursuzluğun önemsenmedi ve henüz Erciş’e bir yetkili gelip “ne oldu ne derdiniz var?”demedi.Seçimlerde oy almak için bin takla atan vekiller kabuğuna çekilmiş, gizli,gizli gelişmeleri izliyor.Van sınırları içinde olmalarına rağmen biri tenezzül edip buradaki sıkıntıyı gelip dinleme zahmetinde bulunmuyor. Bu nasıl bir anlayıştır,  inanın anlamakta zorluk yaşıyorum.Halkın vekili halkın sorunlarında yanında olup dinlemiyorsa o vekil,halkın vekili değil sadece maaşının vekilidir düşüncesindeyim
Esnaflarımız seçim mitinglerinden farksız basın açıklamalarında ifadelerinde açıkça dile getiriyorlar ve diyorlar ki “Biz kentsel Dönüşüme Karşı değiliz.Biz,kentsel dönüşüm adı altında yapılan adaletsizliğe ve bu adaletsizliğe cevap verilmemesine karşıyız.” Peki nedir bu adaletsizlik? Neden yetkililer bu esnaflara cevap vermiyor? Neden bu duruma çözüm bulunmuyor?  Soruları akıllara  şu düşünceyi yaratıyor; Acaba ,gerçekten yetkililer ‘Kentsel Dönüşüm Projesini’ hayata geçirmemek için işi yokuşa mı sürüyor.Ve suçu ilçe halkına atmak için mi ilçe halkının kabul etmeyeceği tekliflerle pazarlık davetinde bulunuluyor. Bu projenin hayata geçmemesi için bir oyun mu bu ?” diye geçiyor insanın içinden.Umarım, bu dediklerimin hiç biri haklılık  oluşturmaz ve bir an önce esnaflar ve yetkililer uzlaşır, İlçemizin modernleşmesi için kısa sürede kazmalar toprağa vurulur,  ilçemiz hak ettiği güzelliğe kavuşur.
 
KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER
 
Kentsel dönüşümde yetki verilen kurumlardan İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü Doç. Dr. Kubilay Kaptan, Taraf Gazetesi ile paylaştığı Kentsel Dönüşüm Yasası’nı ve yıkımlarla ilgili bilmeniz gereken ve merak edilen bazı konular şöyle.

Kentsel Dönüşüm Yasası’nın daha önceki yasalardan farkı var mı?

Şimdiye kadar yapılmış olan kentsel dönüşüm projelerinde; hak sahiplerinin yerlerinden edilmesi, tapu güvencesi olmayan hak sahiplerine haklarının tanınmaması, kiracıların mağduriyetlerinin giderilmemesi, yerinden edilen vatandaşların eğitim, sağlık ve istihdam sorunlarının dikkate alınmaması, projeden etkilenen tarafların proje sürecine katılımının sağlanmaması, yeni projenin mevcut dokuyu ve kültürü yok etmesi, projelerin yeni ve daha eşitsiz bir ekonomik dağılım ve sınıfsal harita yaratması ve ciddi çevre tahribatlarına yol açması gibi sorunlar doğdu. Hiçbir değişken hesaba katılmaksızın deprem veya diğer afetleri bahane ederek hayata geçirilecek olan projeler de aynı şekilde uygulanacak. Uygulanan bu yasada ise söz konusu mağduriyetlerin büyük kısmı giderildi.

Riskli olmadığı halde Bakanlıkça gerekli görülen yapılar da yıkılacak mı?

Evet. Yani yapınız risk taşımasa da riskli alan içerisinde kalıyorsa yıkılacak.

Riskli yapı nasıl belirlenecek?

“Riskli yapı” ve “riskli alan” olmak üzere kentsel dönüşümün iki temel tanımı var. Kişi, riskli yapısını belirlemek için bakanlığın lisans verdiği kuruluşlara başvuracak.

Binamızın yıkılıp yıkılmayacağını nasıl anlayabiliriz?

Binanız ‘riskli yapı, riskli alan, rezerv alanı’ grubuna giriyorsa evet yıkılacak. Binanızın masrafları size ait olmak üzere kat malikleri Bakanlık tarafından yetkili kurum ve kuruluşlara risk tesbit işlemi yaptırılarak sonuç belediyeye bildirilecek. Riskli yapılar tebligattan 60 gün sonra yıkılacak.

Bu uygulamalara itiraz hakkı var mı? Varsa süreç nasıl işler?

Evet, itiraz hakkı var. Yapılan çalışmalarda binanız riskli yapı olarak tesbit edilmişse, kat malikleri bu duruma 15 gün içinde itiraz edebilir. Bu itirazlar; Bakanlıkça, üniversitelerde görevli inşaat, jeoloji veya jeofizik mühendisliği ile hukukçular arasından seçilecek üç ve Bakanlık’ta görevli iki kişiden teşkil edilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanacak.

İtiraz edilmesi durumunda yapılan masrafları kim karşılayacak?

İtiraz işlemini takip eden süreç boyunca yapılan masraflar kat malikleri tarafından karşılanacak.

Kat sahipleri mülklerine ‘riskli yapı’ başvurusu yapmazsa ne olur?

Yıkım işleri öncelikle gönüllü binalardan başlayacak. Gönüllü olmayanlara ise devlet yıkım kararı alacak. Konut sahiplerine evi boşaltmaları için 60 gün süre tanınacak. Süreç sonunda konut sahipleri direnirse, bina zorla yıkılacak.

Kiracılara yardım edilecek

Kiracı olanlara yardım edilecek mi?

Anlaşma ile tahliye edilen yapılardaki kiracı ve hak sahiplerine geçici kira ve konut yardımı yapılacak. Yardımdan çürük binalarda oturan kiracılar da yararlanacak. Yasa çıkmadan önce bu binalarda oturan kiracı, eğer yeni konut almak isterse, devletin kredi desteğinden faydalanarak uzun vadeli düşük faizli kredi ile konut sahibi olabilecek.

Bina yıkıldıktan sonra nasıl değerlendirilecek?

Üzerindeki bina yıkıldıktan sonra arsa haline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerine sorulmadan, tapu müdürlüğünce resen terkin edilecek ve önceki şekliyle değerlendirilecek. Eğer kat sahipleri ile anlaşma yapıldıysa tapu müdürlüğü mülkü kat sahipleri arasında pay edecek. Taşınmazların üzerindeki bütün şerhler hisseler üzerinde devam edecek.

Yıkımdan sonra nasıl anlaşma sağlanacak, çoğunluk aranacak mı?

Binanın yeniden yaptırılması aşamasında, payların satışında, hasılat paylaşımı ve diğer usullerin yeniden değerlendirilmesi, sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilecek.

Anlaşma sağlanmayan malikler ne olacak?

Çoğunluk üçte ikiye katılmayanların, bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, rayiç değeri tesbit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu şekilde diğer paydaşların almaması durumunda, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tesbit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir. Yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça TOKİ veya belediyeye devredilir.

Yıkılacak bina ve alanların yeni imar çalışmasını kim nasıl yapacak?


Bakanlık, TOKİ ve Belediye; danışmanlık, yazılım, araştırma, her tür ölçekte harita, etüt, proje, kadastro, kamulaştırma, mikro bölgeleme, risk yönetimi ve sakınım planı çalışmalarını, her tür plan yapımı ve imar uygulaması işlerini ve dönüşüm uygulamalarını birlikte gerçekleştirecekler.

Gecekondular için yardım yapılacak mı?

Gecekondu sahibine konutuna karşılık, borçlanmayla veya konut verilinceye kadar nakde dönüştürülüp ödeninceye kadar konut yapmak üzere arsa tahsis edilecek. Lüzum halinde kredisi sağlanarak konutunu yapıncaya kadar nakit yardım yapılacak.
Konut tarihî eser olması durumunda süreç nasıl işleyecek?

Kanun kapsamında, dönüşüm alanında tarihî eser varsa, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan “uygundur’’ görüşü alınacak.

Yasa kapsamına giren bina sayısı kaç ve bu süreç ne kadar sürecek?


Kentsel dönüşüm yasası dahilinde 33 ilde ve 100 noktada yıkımlar gerçekleştirilecek. Toplam 6.5 milyon konut, birim ve işyerinin yıkımına başlanacak.

Yıkım masrafları kim tarafından karşılanacak

Yıkım aşamasında müteahhitle anlaşma sağlanabilecek mi?


Öncelikli olarak sahipler ile anlaşma yoluna gidilecek. Bina sahipleri yıkım aşamasında veya daha önce müteahhitler ile anlaşma yapabilecek ve şartları aralarında özel bir anlaşma ile sağlayabilecek.

Yıkım masrafını kim karşılayacak?


“Binanızın dönüşümü için eğer müteahhit ile özel bir anlaşma yapıldıysa yıkımı müteahhit firma yapar. Yıktırma işlemi Bakanlık veya Belediye tarafından yapılırsa, yıktırmanın masrafları ilgili tapu müdürlüğüne bildirilecek. Tapu müdürlüğü, yıkılan binanın paydaşlarının hakları oranında ipotek koyacak ve masrafları hak sahiplerinden alacak.

Elektrik, su ve doğalgaz hizmeti verilmeyecek mi?


Uygulama sırasında, Bakanlık, TOKİ veya Belediye tarafından talep edilmesi halinde, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri verilmeyecek ve verilen hizmetler ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulacak.