9 Haziran günü basına kapalı toplantıda, İstanbul AKP mahalle başkanlarına; HDP üzerinde özel olarak çalışın diyor,
13 Haziranda adı lüzumsuz ( İbrahim yıldız) AKP milletvekili silahlı adamları ve korumaları ile birlikte HDP’nin % 85 oy aldığı Suruç’ta esnaf ziyaretinde bulunuyor..
Büyük olasılıkla esnaf ile aralarında çıkan tartışma sonucu esnaf iki kardeş dükkanlarında silahlı saldırı sonucu, kardeşlerden biri öldürülüyor, bir diğeri yaralanıyor. Saldırıya verilen karşılık sonrasında; AKP millet vekili adayının abisi öldürülüyor.
Hastaneye ayakta giden kardeş boğazı kesilerek, Çocukları için endişe eden baba hastahaneye gidiyor, Orada linç girişimi sonucu öldürülüyor.
Olayın hikayesi, daha ortada polis, savcılık raporu, mahkeme kararı yok iken; tarafsız, yansız, hepimizin Cumhurbaşkanı RTE ve Hükümet yetkilileri; AKP parti bülteni, algı operasyonunun sahibinin sesinden öteye anlamı olmayan sözde medya; PKK, HDP terör örgütü, AKP Urfa milletvekili adaylarına terörist saldırıda bulundu, beyanında bulunuyorlar.
Cumhurbaşkanı RTE’na sorulacak, sorumuz var.
1 HDP meşru, siyasi partiler yasasına uygun kurulmuş, uygun faaliyet gösteren bütçesi ve üyeleri, faaliyetleri yargıtayın kontörülüne ve denetimine açık bir partidir. Hakkında herhangi bir hukuki karar yokken “ terör “ sıfatı kullanmanız, HDP’yi terörize etmek yolu ile haksız bir seçim zaferini ilan etmeniz anlamına gelmiyor mu?
2 İş yerlerinde biri öldürülen, biride yaralanan kardeşler nasıl oluyorda, HDP’li terörist olarak milletvekili adayınıza saldırmış oluyor?
3 Çatışmanın sebebi çok spesifik neden ile de gerçekleşmiş olabilecekken, nasıl bir kerametli HDP’li terörist saldırı diyebiliyorsunuz.
4 Milletvekili adayı oy isterken, olumlu olumsuz vatandaş tepkisi olabileceğini bilmeli, silahlı yakınları ile dolaşmasının anlamı ne? Terör tanımı; siyasi amaçlarla halkta korku panik yaratmak amacı ile şiddete başvurmak ise, adayınız ve yanındakiler terörist tanımına uygun değiller mi?
5 Seçim yasasına uygun, adayların TRT’de propaganda yapma hakkını kullanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı adayı olarak diğer aday S. DEMİRTAŞ için; “Arkadaşlara YSK’yle görüşün, gitsinler orada cezaevinde çekimi yapsınlar, dedim. Zaten bunlar canlı yayın değil, malum...” dediniz.
Yargının bağımsızlığına, YSK’nin yetki ve güvencesinde olması gereken seçime müdahale anlamı taşımıyor mu?
Necdet Aşiroğlu
19.06.2018