Öncelikle okurken durup bazı mısralarda güldüğüm yerler oldu. Sonra da çevremdekiler de şu cümleyi ve ötesindeki anlamı duysa acaba ne tepki verirler diye sesli okuduğum yerler oldu. Tabii tepki; ağzına az önce yarım kilo limon sıkılmış bir adamın yüz ifadesi gibi ekşimtrak bir bakıştan öteye gidemedi. Niyesi mi valla hani uçan halıdaki adamın inancı gibi bir inanç şiirdeki, ondan olmalı yani Cihat Bey aslında bir iki soyut düşünen adam bulmak lazım şiir okumak için galiba ben yanlış kişileri seçtim J

Alıntılar yapacağım çünkü hoşuma giden, en önemlisi de daha önce rastalamadığım kalıpların dışında bir dizi tamlamalarınız oldu. Bunlar tabii devrik cümeleler. Hani cümleye virgül koyup sonraki mısradan devam etme şekli olmuş, bu da biraz daha ingilizce dersi öğretilirken ‘’What is your name? Diyoruz ya ‘’Ne senin ismin’’ şeklinde gelir ama biz ‘’ismin ne?’’ diye terceme ederiz işte şiirdeki devrikliğin bir alamei farikası da bu olmuş.

Hasılı içinde kendimi bulduğum geçtiğim yerlerden geçtiğinizi bildiren şiirler vardı. Hiç unutmam mesela taa İstanbul’da, Eyüp’e kadar Fatih’e kadar yürürdük ama öğlenleyin soluğu biliyor musunuz yine Balkan Lokantası’ndan alırdık. Öyle ara sokakta şişene kadar çorba içtiğim yerin ismini mısralarınızda gördüm. Tabii bunun belki başkası için ayrı bir yeri olamaz ama sonuçta kendime göre değerlendiriyorum.

Aslında şiirde anlamda aranmaz hani Meksika Sınırı’nı takip ediyorduysanız orada ev ödevleri diye tanıtım vs yaparlar sonra iki de şiir okurlar ya, işte sizin şiirler aslında oradaki bir Tarık Tufan anlamsızlığı bir Selahattin iç çekiciliği  var diyebilirim, dikkattinizi çekerim bu sadece bazı şiirler için geçerlidir.

Yine belirteyim kitabın adının niye Huzur Koleksiyoncusu olarak seçildiğini anladım. Gerçekten Huzur kelimesi sık ördüğünüz bir kalıp olmuş. Tabii okurken hani tek derdim bu huzur olsaydı diye iç geçirmedim değil, ama neredeyse şu ana kadar hiç kullanmadığım bir cümleydi J Uzaklık yakınlık meselesi olabilir. Dikkatimi artık Huzurlu adamlar çekebilir. Onları anlamaya çalışabilirim J

‘’Parasız yatılı bir okul, hayat dedikleri şey’’

‘’Lüzumsuzsa söndürmeliydik savaşları’’

‘’ Soruları kendimize sormanın ne anlamı var nerden bilsin bir protein neye hizmet ettiğini’’ bu cümle aslında insanoğlunun kendisine en sık sorması gereken bir soru....

‘’Büyüyünce kumanda olmalıyım sesini kısmalıyım kulaktan dolma bilgilerin’’ J  dediğiniz yer mesela güzel..

‘’Amorti’’ başlıklı şiir

Galiba çoğu şiirleri askerdeyken biriktirdiniz ‘’duvarlara tekmil veren (zalım) komutan’’, yada ‘’ botların bağcıkları’’ gibi askerlikten ürktüm desem yalan olmaz galiba hasret kokmuş o günleriniz...

‘’siyah beyaz fotoğrafları boyamak’’ umut kokuyor, ya da ‘’uygun adım’’ şiirindeki meli malı cümleler...

‘’insanız kapsama alanındayız ölümün/hayat, firar girşimimizmiş cenetten’’

‘’çalışır insan/ bir  daireye sahip olmak için/ölünceye değin/kaç metre karedir bir kefenin yatak odası’’...

‘’aynı dili konuşanların şaheserleriydi/savaşlar ve soykırımlar’’...Dediğiniz gibi keşke ‘’kardeş payı bölüşebilseydik huzuru’’...

‘’Otoyoldaki cansız kedi bedenleri’’ daha önce hiç çekmiş midir bazılarının dikkatini diye merak ederdim sağolun bu da bir duyarlılık ‘’ kedi besleyen biri olarak eywallah...

‘’Gaibden gelen şiir’i sesli okudum mesela J

‘’özleyebilme yeteneği’’ şiiri, bilirsiniz üniversite evlerinde ucu kaçık sohbetleri, işte o sohbetlerde özlediklerimi sıraladığım anılarıma götürmüştü beni ....

Evet alıntılar bu kadar ... E şimdi diyeceksiniz hani bunun kötü yanları nerede söylemedin J

Aslında kötü yanları benim için yok çünkü kötüyü görebilmek için ilk önce iyi olmak lazım ben sizin kadar iyi olduğuma inanmıyorum ...

Dediğim gibi şiir özellikleri itibariyle anlaşılmama gibi bir karakteri taşır satır aralarında, ama dokusunda yoktur bu kaygı.

Sanırım önce kağıtta biriktirdiniz bu şiirleri ondan sonra editör ya da artık bilemem noktalama eksiklikleri var J ama olsun özünün güzelliğinin yeganeliği buna bağlı değil J

‘’Bir beden fazla okumalıydık şiirlerinizi

Seneye de paylaşabilmek için huzuru’’ buda benden J

Teşekkürler Cihat Albayrak...