Erciş, gün geçtikçe derinleşen bir uyuşturucu bataklığına doğru sürükleniyor: Bu sorun sadece Erciş’i değil, Başta Van merkez olmak üzere bir çok yakın il ve ilçeyide etkisi aldına almış durumda. Uyuşturucu pazarının hızla genişlemesi, özellikle gençlerin hayatlarını tehdit ederken, bu sorunun daha da büyümesini engellemek adına atılacak adımların ne kadar acil olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor. Özellikle maddi durumu iyi olan ailelerin çocukları bile cazip bir şekilde uyuşturucunun kollarına düşerken, ekonomik zorluklar içinde olan ailelerin çocukları ise bu karanlık dünyaya çok daha kolay çekiliyor.

Uyuşturucu satıcıları, gençleri kandırmak için kurnazca yöntemler geliştiriyor. Gece geç saatlerde düzenlenen "eğlence partileri"nde gençlere önce bir merhamet maskesi takılıyor, sonra da "Bir kereden bir şey olmaz" mantığıyla uyuşturucunun o karanlık yolculuğu başlatılıyor. Bu satıcılar, “abi” diyerek hitap ettikleri gençlere kendilerini iyi insanlar olarak tanıtıyor, çocukların güvenini kazanarak onlara uyuşturucuyu alıştırıyor. Uyuşturucuya alışan bir genç, önce ailesini, sonra da okulunu kaybediyor. Ardından hırsızlık, şiddet ve başka gayri meşru işler, hayatının parçası oluyor.

Erciş’te uyuşturucu kullanımının arttığını görmek, sadece aileleri değil, tüm toplumumuzu derinden sarsıyor. Aileler, çocuklarındaki bu değişimi fark etmeli ve vakit kaybetmeden harekete geçmelidir. Çocukların gece geç saatte eve gelmesi, okuldan kaçma, agresif tavırlar sergilemesi gibi belirtiler uyuşturucu kullanımının işaretleridir. Bu durumda, ailelerin ilk yapması gereken şey, şiddet kullanmadan, çocukları sıcak bir diyalogla bu bataklıktan uzak tutmaya çalışmak olmalıdır. Çocukları, bu karanlık çevreden hızla uzaklaştırmak, bir hayatı kurtarmak için atılacak en önemli adımdır.

İşte bu belirtilerden bazıları:

1. Geç Gelen Geceler ve Sırlı Arkadaşlar: Çocuk, gece geç saatlerde eve döner ve gittiği yer hakkında bilgi vermez. Aile ikna olmaya çalışsa da çocuk, arkadaşlarını koruma adına gerçeği gizler.

2. Gözlerde Kızarıklık ve İlaç Bağımlılığı: Sürekli göz damlası veya göz merhemi taşıyorlarsa, bu uyuşturucunun etkisini gizlemek için kullanılıyor olabilir.

3. Okul veya İş İhmal Ediliyor: Eğitim hayatı ya da işyerindeki sorumluluklar bir kenara bırakılır, derslere veya işe devam etmeyen çocuk, uyuşturucu bağımlılığının pençesindedir.

4. Aileye Karşı Sorumluluk Hissi Azalır: Artık ailesinin beklentilerini yerine getirme sorumluluğundan kaçınan bir çocuk, bağımlılıkla boğuşuyor olabilir.

5. Fiziksel Değişimler: Dudaklarda kuruluk, kas ağrıları ve genel vücut yorgunluğu gibi şikayetler, uyuşturucu kullanımının bir başka belirtisidir.

6. Sürekli Para Talebi ve Gizlenen Harcamalar: Aileden aldığı parayı ne için harcadığını doğru söylemeyen ve sürekli para isteyen çocuklar, uyuşturucunun etkisi altındadır.

7. Huzursuz ve Agresif Tavırlar: Duygusal dalgalanmalar, ani öfke patlamaları ve gerginlikler, bağımlılığın işaretlerindendir.

8. İştahsızlık ve Uykusuzluk: Sürekli kilo kaybı, uykusuzluk ya da aşırı uyuma, vücutta ciddi değişimlerin habercisidir.

9. Aileye Karşı Sitemkar Tavırlar: Çocuk, aileye karşı nedenini bilmediği bir öfke ve kızgınlıkla yaklaşır, en basit tartışmalar büyür.

10. Tehlikeli Arkadaşlıklar ve Ortamlara Yönlendirme: Yeni arkadaş çevresi, çocuğun karanlık yola çekilmesinin en önemli nedenidir. "Güvenilir" arkadaşlar, onları uyuşturucuya sürükleyen en güçlü etkenlerden biridir.

Yerel Yönetimler ve Güvenlik Güçlerinin Rolü

Yerel yönetimler ve güvenlik güçleri de bu sorunun çözülmesinde kritik bir rol üstlenmelidir. Erciş’te uyuşturucu ticaretinin yapıldığı yerlerin, gençlerin karanlık yola sürüklendiği sokakların çok daha sıkı bir denetime tabi tutulması gerekir. Belediyeler, uyuşturucu ile mücadelede daha etkin olmalı ve gençlere yönelik sağlıklı sosyal aktiviteler sunmalıdır. Gençlerin sokaklarda kaybolan zamanlarının, kültürel ve sportif faaliyetlerle doldurulması gerekir. Eğer bu soruna karşı topyekûn bir mücadele verilmezse, her geçen gün kaybolan bir genç, kaybolan bir gelecek olacaktır.

Sivil Toplum ve Sosyal Sorumluluk

Sivil toplum kuruluşları ve gönüllü gruplar, sadece farkındalık oluşturmakla kalmamalı, aynı zamanda uyuşturucu bağımlılığı konusunda rehabilitasyon hizmetleri sunmalı ve gençlerin bu bataklığa sürüklenmesini engellemek için aktif bir şekilde çalışmalıdır. Sosyal sorumluluk, sadece hükümete ve yerel yönetimlere değil, tüm topluma aittir. Her bir birey, bu mücadelede sorumluluk taşımalıdır.

Belediye Eşbaşkanlarına Çağrı

Çok acil olarak Belediye Eşbaşkanları belediyelerin bünyesinde uyuşturucu ile mücadele birimi kurulmalıdır. Bu birim, uyuşturucu müptelalarına bulaşmış çocukları tespit ederek gereken her türlü desteği sağlamalıdır. Belediyeler, bu sorunun önüne geçmek için bir yaşam mücadelesi başlatmalıdır. Bu birimler, ailelerle işbirliği yaparak, bağımlılıkla mücadelede kapsamlı bir destek ağı oluşturmalıdır. Gençlerimizi bu karanlık dünyadan uzaklaştırmak, hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluktur.

Erciş’te kaybolan gençlerin geleceği, hepimizin ortak sorumluluğudur. Gençlerimizi bu karanlık yola sürüklenmeden, onlara uzanacak bir el olmalıyız. Aksi takdirde, her bir kaybolan hayat, toplum olarak hepimizin kaybı olacaktır.