Orta Doğu, tarih boyunca olduğu gibi bu günde büyük güçlerin ve medeniyetlerin çıkarlarının çarpıştığı bir alan olmaya devam ediyor. Suriye’deki gelişmeler, bu çatışmaların yeni bir sahası haline gelmiş durumda. HTS’nin, İdlib’den 30 araçla yola çıkarak Şam’da iktidara gelmesi ve bölgedeki dengeleri değiştiren rolü, aslında daha büyük bir planın parçası. Bu süreçte, Suriye halkları ve özellikle Kürtler, belirsizliklerle dolu bir dönemin ortasında yer alıyor.
HTS ve Güç Dengeleri
HTS’nin Suriye’de iktidar olması, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendiriyor. Ancak bu durum, HTS için uzun süreli bir kazanım olmaktan çok geçici bir hamle olarak görünüyor. Bölgesel ve küresel aktörler, HTS’yi kendi çıkarları doğrultusunda bir araç olarak kullanıyor. Bu gelişme, Orta Doğu’da yeni çatışmaların ve güç mücadelesinin habercisi olabilir.
Kürtler ve Uluslararası Güçler
Kürtler, uluslararası güçler tarafından dönemsel çıkarları doğrultusunda desteklenip daha sonra yalnız bırakıldıkları tarihî bir sürecin parçası olmuştur. Bu süreç, Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etme çabalarını sekteye uğratmıştır. Ancak bölgesel ve uluslararası aktörlerin değişen politikaları, Kürtler için yeni fırsatların yanı sıra ciddi tehditler de doğuruyor. Bu durumda, Kürtler kendi içinde ittifak sağlar ve ideolojik ve bireysel çıkarlarını bir kenara bırakarak, yalnızca ulusal çıkarlarını ön planda tutarlarsa başarıya ulaşabilirler.
Türkiye ise bu karmaşık tabloda hem içeride hem de dışarıda önemli bir sınav veriyor. Eğer barışçıl çözümler benimserse, Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda huzur sağlamasına, aynı zamanda bölgede güçlü bir aktör olmasına olanak tanıyabilir. Ancak barışçıl bir sürecin olmaması durumunda, Türkiye çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilir.
Bölgesel Hesaplar ve İran-İsrail Çatışması
Suriye’deki gelişmelerin bir diğer önemli ayağı ise İran ve İsrail’in çatışmasıdır. İsrail, Suriye’de İran’ın etkisini HTS’nin iktidara gelmesiyle ortadan kaldırdı. İran ise bugüne kadar kendisine yönelik dış tehditleri, mezhep faktörüyle sınırlarının dışında tutmayı başardı. Ancak HTS’nin Suriye’de iktidar olması, bu denklemleri değiştirebilir. İsrail, HTS üzerinden Irak sahasındaki İran Şii etkisini ortadan kaldırmak için ve İsrail’in güvenliği bahanesiyle bu çatışmayı İran sınırına kadar taşıyabilir. Bu durum, İran ve İsrail arasındaki çatışmaya dönüşürse, İran’ın parçalanması ve bölgesel haritaların yeniden çizilmesi gündeme gelebilir.
Küresel Güçlerin Rolü
Bu gelişmeler, küresel güçlerin Amerika, İngiltere ve İsrail’in olduğunu ve bu ülkelerin plan dahilinde HTS’ye yol verdiklerini gösteriyor. Orta Doğu’daki stratejik hamlelerin büyük bir kısmı, bu güçlerin çıkarları doğrultusunda şekilleniyor ve Suriye, bu güçlerin oyun alanına dönüşüyor.
Sonuç olarak, Orta Doğu’daki güç mücadelesi, her geçen gün daha karmaşık hale geliyor. Küresel güçler, kendi çıkarları doğrultusunda yeni stratejiler geliştirmekte, bölgesel aktörler ise bu stratejilere göre pozisyon almak zorunda kalmaktadır. Suriye’deki gelişmeler, bu mücadelenin en önemli sahalarından biri olmaya devam ediyor.