Yeni yıla nasıl girerseniz öyle geçer diye bir söz vardır. Bu sözden anlamak istediğim bir şey var. Yeni yılla ilgili hangi hedef ve duyguları içimde taşıyorum. Plan ve programım nedir? Ben kendi adıma 2015 yılı planımı yaptım. Yeni yıla bu şekilde gireceğim. Fikren ve fiziken bu programımı uygulamaya koydum bile.  Oryantasyon ilkelerimi hayata geçirmek için bu hafta başında ilk denemelerimi yaptım.  Yeni yıla nasıl gireceğimi fikrime ve bedenime kabul ettirdim. Kırk gün sonra beynime alışkanlık kazandıracağımı düşünüyorum. Beyinde istek oluşturma, kendinizi güdüleme adına yeni bir yıl (2015) fırsat olabilir.

Öncelikle yeni yıla (2015) merhaba demek en güzeli. İnsanlarda yeni yılın coşkusu şimdiden hissediliyor. Kar yağışı yeni yılın en güzel habercisidir. Şükür ki topraklarımıza kar düştü.  Miladi takvimin geçerli olduğu günümüzde yeni bir yılı dünya ile birlikte kutluyoruz. Bu durum kültür yozlaşması olarak görülse de merkezden uzakta bir hayat yaşayamayız. İnsanlık için kutsal değerler farklılık arz eder. Yeni yılı insanlığın (takvim yılı) ortak bir günü olarak görüyorum.

Yeni yıldan beklentiler, dilekler hep bir duaya dönüşür. İnsanın yeni yıldan beklentilerini hayata geçirmesi de yeni yıl kutlaması kadar önemlidir. Çünkü dilek ve temennilerin kazanıma dönüşmesi uğraş vermekle olur. 2015 yılına girerken kendinize verdiğiniz sözleri tutamayacaksanız dilek ve temennilerde bulunmak anlamsız olur. Bu gün sadece bir eğlence anlamı taşır, bir günlük mutluluk olur.

Yeni yıla girerken en güzel yemekleri pişirmek, en güzel tatlıları ve pastaları yemek, misafirliğe gitmek hoş bir davranış olabilir. Bütün bunları yapmamak da nahoş değildir. Bu ilericilik ve gericilik olarak kıyas edilemeyecek bir durumdur. Asıl ilericilik ve gericilik hedeften ve istekten yoksunluktur. Her birey kendi kutsalına göre kutlama özgürlüğüne sahip olmalı yılbaşını.

Yaşantımızın modern hayatın gerekliliklerine uygun olması gerekir.

Yeni yılınız kutlu olsun. Saygılarımla…